Yenilenebilir enerji kaynaklarında arasında yer almakta olan rüzgâr enerjisi, son yıllarda dünya üzerinde daha çok tercih edilmeye başlamıştır. Bunun başlıca sebebi ise; rüzgâr enerjisinin kaynağının, rüzgâr gibi sonsuz sayılabilecek bir kaynak olmasından doğacak olan süreklilik ve maliyet düşüklüğüdür. Aynı zamanda hidroelektrik santrallerin ve güneş enerjisi santrallerinin yaygınlaşmaya başlaması, yenilenebilir kaynaklara olan ilginin bir göstergesidir. Son dönemde, bir kuzey ülkesi olan Danimarka, elektriğin %40 gibi yüksek bir bölümünü rüzgâr enerjisinden sağlamıştır. Türkiye’de bu oran giderek yükselmektedir. 2014 yılı itibari ile %3’lerde seyreden rüzgâr enerjisinden elde edilen elektriğin oranı, 2016 yılında %5 civarındadır. Dünya geneline bakıldığında, rüzgâr enerjisinin elektriğe dönüşüm oranı %5’tir. Rüzgar Enerjisi Orman İzni alınarak, ülkemizde bu alanda faaliyet gösterebilecek rüzgar tarlaları ve rüzgar enerjisi santralleri oluşturulabilir.
Rüzgâr enerjisinden yeterli miktarda elektrik elde edilebilmesi için, öncelikle rüzgâr enerjisi santrali kurulacak olan bölgenin rüzgâr oranı tespit edilmelidir. Bu santraller hemen hemen her bölgeye kurulabilmektedir, fakat daha fazla miktarda rüzgâr alan bölgeler tercih edilmektedir. Bölge tespiti yapıldıktan sonra, rüzgârın bir enerjiye dönüşmesini sağlayacak olan pervaneler ile birlikte rüzgâr türbinleri temin edilir. Bu türbinler üç parçadan oluşmaktadır: Pervane kanatları, şaft ve jeneratör. Rüzgâr enerjisi mekanik enerjiye, mekanik enerji de kinetik enerjiye dönüşür. En sonunda jeneratörler sayesinde ortaya elektrik enerji çıkar. Rüzgar enerjisinin doğaya karşı herhangi bir tahribatının olmaması, bu projelerin desteklenmesini sağlamaktadır. Tabiata karşı verebilecekleri tek zarar olarak, kuşların göç yolunda yer alabilmeleri durumu gösterilmektedir. Bunun dışında; atmosfere karşı zarar verebilecek bir gaz salınımı yapmazlar, temiz bir enerji seçeneğidir. Şehir merkezlerinden uzak yerlere kurulabilirler, çünkü rüzgârı daha iyi alabilecekleri açık alanlara ve tepe bölgelerine ihtiyaçları vardır. Bütün sebeplere dayanarak, Rüzgar Enerjisi Orman İzni almış olan rüzgar enerjisi santrallerinin sayısı giderek çoğalmaktadır.
Rüzgâr enerjisi santrali kurmak isteyen şirketlerin izin konusunda ilgili bakanlıklarla görüşmeleri gerekmektedir. Rüzgâr Enerjisi Orman İzni bu izinlerden biridir. Yapılacak olan başvuru ile birlikte, santral kurulması düşünülen bölgedeki arazinin bu işe uygun olup olmadığı, bakanlık tarafından kurulacak olan heyetlerle incelenmektedir. Heyetlerin herhangi bir sorun görmeyerek, olur raporunu vermeleri ile beraber, bölgede rüzgâr santrali kurulum faaliyetlerine başlanabilmektedir. Orman izni alınırken, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın şart koştuğu bazı ilaveler bulunabilmektedir. Bu izni almak için belirtilen teminat, taahhüt ve bedellerin ödenmesi gerekmektedir. Bu bedellerin ödenmesi için genellikle 3 ay gibi bir süre tanınmaktadır. Bakanlık tarafından bazı bedeller (ağaçlandırma bedeli, köylü kalkındırma bedeli) senelik olarak temin edilmektedir. Bu koşullar dışında, kurulacak olan santralin faaliyetlerinde ek olarak bir değişiklik yapılacaksa (yakındaki bir su kaynağını kuyu olarak inşa etme gibi), bakanlık bu durum hakkında hazırlanacak rapor doğrultusunda şirketlerden ruhsat isteyebilmektedir.